शुक कार्तिक ०२ , २ कार्तिक २०८१, शुक्रबार| थारु संम्बत:२६४७

article_jule (34966)

article_jule (34966)

Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi

Maddesi, TFF ile GSGM arasındaki ilişki bakımından ayrıksı bir hüküm niteliğindedir. Anılan hükme göre TFF, GSGM’nin tesis ve personelinden, GSGM ile yapacağı sözleşme ve protokol[89] esasları çerçevesinde yararlanabilecek ve kulüpleri yararlandırabilecektir. Maddenin “(…) bu Kanunda öngörülen veya özerk federasyonlar bünyesinde bulunan kurullarda (…)” bölümü iptal edilmiş ve iptal edilen bölümün yürürlüğü, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar durdurulmuştur. Profesyonel dallar, GSGM Genel Müdürü’nün, Merkez Danışma Kurulu’nun da görüşünü almak suretiyle yapacağı teklif üzerine, GSGM’nin bağlı bulunduğu Bakanlık tarafından saptanmaktadır. Maddesine göre, spor kulüpleri profesyonel takımlarını, Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerine göre kuracakları ya da kurulmuş şirketlere devredebilmektedir.

Kurullarda raportörün açıklamaları dinlendikten sonra işin görüşülmesine başlanır. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin yeterli olduğu sonucuna varılmasından sonra oylamaya geçilir. Kurullarda açık oylama usulüyle ve oyçokluğuyla karar verilir. Başkan oyunu en son kullanır ve oylamada eşitlik halinde başkanın bulunduğu tarafın oyu üstün sayılır. Başkan tarafından açıklanan kararın özeti üyeler tarafından imzalanan bir tutanakla tespit edilir (DY m.13).

Gazeteci, yayınlarıyla ilgili her yanlışı en kısa sürede düzeltmekle ve gerektiğinde özür dilemekle yükümlüdür.11. Gazeteci cevap hakkına, kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir biçimde yapılması kaydıyla saygılı olmalıdır.12. Gazeteci, bilgiye erişim faaliyeti sırasında ve sosyal medyada kimlik gizleme gibi yanıltıcı yöntemler kullanamaz.13. Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını ya da yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi menfaat sağlayamaz; çıkar çatışması yaratmaktan kaçınır. Gazeteci, konumu ne olursa olsun haber kaynağı olarak kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütür.14. Gazeteci; mesleğini, reklamcılıkla, halkla ilişkilerle veya propagandacılıkla karıştıramaz. İlan – reklam kaynaklarından herhangi bir telkin, tavsiye alamaz, maddi çıkar sağlayamaz.15. Gazeteci hangi konuda olursa olsun, elde ettiği bilgi ve belgeleri kendi yararına kullanamaz.16\. 7/24 müşteri desteğiyle her türlü sorunda yanındayız, kesintisiz oyunun keyfini çıkar. pin-up giriş\. Gazeteci, ulusal ve uluslararası politikalar hakkında yayın yaparken öncelikle halkın haber alma hakkı, mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi ölçütlerini göz önünde bulundurur.17. Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve “sesini duyuramayanların” sesi olmakla yükümlüdür.

  • AİHM de doğrudan işkence terimini tanımlamamış, bunun yerine somut olaylardaki fiillerin işkence olup  olmadığı üzerinde durmuştur.[507] Buna karşın Mahkeme bu konudaki uluslar arası sözleşmelere veya metinlere de atıf yapmış ve bu tanımları kabul ettiğini açıklamıştır.
  • Gerekçede yer alan bu ibare, zimmet suçuna yeni bir unsur katamaz.

Maddesinin, ikiye karşı onbeş oyla “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlıklı 8. Kamu davasının açılmasının ertelenmesinde takdir yetkisi, belirli hallerle sınırlı olmak kaydı ile cumhuriyet başsavcılığının inisiyatifine bırakılmıştır. Cumhuriyet savcısı, Ceza Muhakemesi Kanunu m.171/2’de öngörülen şartlar gerçekleştiği takdirde, kamu davasının açılmasını beş yıl süre ile erteleyebilecektir. CMK m.171/2’ye göre, “Uzlaştırma ve önödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, Cumhuriyet savcısı, üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine karar verebilir. Suçtan zarar gören veya şüpheli, bu karara 173 üncü madde hükümlerine göre itiraz edebilir”. Maddesi uyarınca teşebbüs; “kişinin işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması” olarak düzenlenmiştir. Bu tanıma göre fail, gerçekleştirmek istediği neticeye yönelik iradesini ortaya koymuş ve bu netice için gerekli hareketleri de icra etmeye başlamıştır.

Bu şekilde görevlendirilecek subayın teğmen, üsteğmen, yüzbaşı veya binbaşı rütbesinde olması şarttır. Asteğ­men rütbesindeki bir yedek subayın disiplin subayı olması mümkün olma­dığı gibi, yarbay ve albay rütbelerindeki subaylar da bu göreve seçilemezler. 477 SK’da düzenlenen disiplin suçlarının disiplin mahkemelerinde kovuşturulmasında üç önemli süje etkin rol oynamaktadır. Bunlar; “disiplin subayı”, “teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan” ve “disiplin mahkeme başkan ve üyeleri”dir. Disiplin kovuşturmasındaki etkileri nedeniyle bu süjelerin yetki ve görevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sonucunda disiplin kovuşturmasının da özellikleri ortaya çıkacaktır. Seferberlik ve savaş halinde teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum amiri, disiplin mahkemesince verilen cezanın yerine getirilmesini, hükümlünün askerliğinin bitimine veya seferberliğin sona ermesine veya barışa kadar geri bırakabilir. Maddesine bağlı EK-1 cetvelden uyarı cezasının herkese (er, erbaş, uzman erbaş, uzman jandarma, askeri öğrenci, devlet memuru, astsubay, subay, general ve amirallere) verilebileceği anlaşılmaktadır. Salt olarak siyasi veya ideolojik amaçla hareketlerde bulunmak, bu suçun oluşumu için yeterli değildir.

Oy verme niteliğini haiz kişilere blok listeleri veya oy pusulasını içine koyacakları mühürlü zarflar ve oy pusulası imza karşılığı dağıtılır. Her oy pusulası ve listede yedeklik konumları sabit kalmak koşuluyla, Yönetim kurulu için (7), Denetleme Kurulu için (3), Onur Kurulu için en az (3) Balotaj kurulu için en az (5) yedek üyenin yer alması zorunludur. Bundan noksan isim yazılmış oy pusulası veya basılı liste geçerli değildir. Oy pusulasına veya listelere seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz. Bağımsız veya bağlantısız adaylar için de bu koşul geçerlidir.

“Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek” (657 SK m.125/C.b). Aile fertlerinin kullanmasına veya bir yabancının kullanmasına izin verilmesi de bu suçu oluşturabilir[188]. “Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” (657 SK m.125/B-d). “Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak” (657 SK m.125/B-a). “Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak” (657 SK m.125/A-a). Astından hediye istemek suçunun oluşabilmesi için, istenen hediyenin maddi bir değeri olmalıdır[141]. Failin salt hediye istemesiyle de suçun maddi unsuru oluşur. Suçun oluşması için, eşyanın kaybı bir “özre” dayanmamalıdır[134]. Dalgınlık, unutkanlık ve kayıtsızlık hiçbir zaman makbul bir sebep oluşturamaz[136]. Zira askerlik mesleği, daima uyanık ve dikkatli olmayı gerektirir[137]. Mayup kimseler, asker kişinin bulunduğu muhitin değer ve adetlerine göre halkın çoğunluğunun ayıpladığı ve arkadaşlığından ve birlikte olmaktan kaçındığı kişilerdir[68].

Nitekim bu suç için de ceza kesmeye zabıta yetkili kılınmıştır. Bu hükme göre, toplanma ve depolanma yerleri dışına atılan atıklar bu suçu oluşturacaktır. Bend her ne kadar “evsel” diye başlasa da, devamındaki cümlede “bireysel atık ve artıklar” için de bu fıkranın uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla gereksiz ikinci cümleye yer verilerek “evsel ve bireysel” diye başlayıp tek cümlede bitecek hüküm iki cümle olarak düzenlenerek kötü Türkçe örneği sergilenmiştir. Böylelikle bu maddede de kısmen ve dolaylı da olsa belediyenin cezalandırma yetkisi olduğu sonucuna varıyoruz. Anılan madde ile, umumun faydalandığı mekanlarda halkı rahatsız edecek faaliyetler cezalandırılmıştır. Ancak bu cezalandırma mutlak olmayıp, “idarenin açık ve yazılı izni olmamasına” bağlıdır. Kabahatler Kanununun 38.maddesinde, işgal fiili ve ona verilecek cezayı verecek merci belirlemiştir.


error: Content is protected !!